EN
İşte hem bedenimize hem de zihnimize iyi gelecek, daha mutlu ve kaliteli bir yaşam sürmemizi sağlayacak o alışkanlıklar:
Sağlıklı beslenme
Diyet programları ve sağlıklı beslenme pratikleri o kadar çeşitli ki bazen hepimiz hangisini uygulayacağımızı şaşırıyoruz, doğru. Ama bu durum sağlıksız beslenmek için bahane değil. Şekerin zararsız olduğunu söyleyen bir uzman yok mesela. Ya da katkı maddeli yiyecek ve içecekleri savunan bir doktor bulunmuyor. Sağlıksız besinleri hayatından çıkararak başlayabilir, diyet programına, koşullarına ve doktorunun önerdiği programa göre sana en uygun sağlıklı beslenme prensibini uygulayabilirsin.
Fiziksel aktivite
Fiziksel aktivitenin sağlıklı bir yaşam sürmenin ön koşulu olduğunu biliyoruz. Bu konuda her geçen gün yeni bir araştırma yapılıyor ve bilim dünyası bunu her gün tekrar kanıtlıyor diyebiliriz. Uzun bir yaşam için de günlük hayatımızda fiziksel aktiviteye yer açmalıyız. Üstelik yaşın kaç olursa olsun bunun için asla geç kaldığını düşünme; çünkü haftada 3 kez yapılan yarım saatlik yürüyüşlerin bile ömrü uzattığı bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Sağlıklı beslenmeyle de bağlantılı olan egzersizin fazla kalori alımını önlemesi de manidar. Uzun ömürlü olarak kabul edilen insanlar üzerinde yapılan çalışmalarda bu kişilerin düşük kalorili ve bol hareketli bir yaşam sürdükleri görülüyor.
Balık tüketimi
Haftada 1 ya da 2 kez balık yemek, kalp krizi ve kanser riskini azaltıyor. Aynı şekilde, omega-3 yağ asitlerinin de kalp ritmi ile tansiyonu düzenlediği ve felç riskini önlediği biliniyor. Sofranda balığa yer açarak kalbini koruyabilir ve daha uzun bir yaşam sürebilirsin.
Kuru yemiş yemek
Bakır, magnezyum, potasyum, folat, B6 ve E vitaminleri gibi birçok mineral ve vitaminin saklı olduğu kuru yemişler minik birer sağlık hazineleri. Yüksek tansiyondan kalp hastalıklarına, diyabetten kansere birçok hastalığa karşı önlem oluşturuyorlar. Pek sevgili kuru yemiş olan fındık hakkında yapılan bir çalışmadan da bahsedelim: Haftada en az 3 porsiyon fındık tüketen kişilerin erken ölüm riskinin %30 oranında azaldığı saptanmış.
Zerdeçala teşekkürler
Yaşlanma karşıtı diyet listeleri ile tek başına rekabete girecek kadar güçlü bir baharat zerdeçal. İçindeki kurkumin adı verilen güçlü bir biyoaktif bileşen, antioksidan ve antienflamatuar özelliklerinden dolayı beyin, kalp ve karaciğer fonsiyonlarını koruyor.
Pozitif düşünce
Stres, vücut için ağır psikolojik sorunlara yol açan bir durum. Vücut, strese maruz kaldığında bu durumla başa çıkabilmek için kortizon ve adrenalin salgılıyor. Ancak o an için gerekli olan bu hormonlar, uzun vadede bağışıklık sistemine, beyne ve kalbe zarar veriyor. İyimser olmak ve pozitif düşünmekse beyin, kalp ve bağışıklık sisteminin sağlığını koruyarak ömrü dolaylı yoldan uzatıyor.
Evcil hayvan
Çalışmalar evcil hayvana sahip bireylerin diğerlerine göre daha mutlu olduğunu gösteriyor. Bunun başlıca nedeni, evcil hayvanımız olduğunda her gün bir süreliğine kendi sıkıntılarımızdan başımızı kaldırıp onlara odaklanıyor olmamız. Her gün kendimizden başka bir şeyle ilgilenmek zihnimizi dinlendiriyor. Bu ise uzun vadede daha mutlu ve kaliteli bir yaşam sürmemizi sağlıyor.
Sosyal çevre
Kaliteli bir sosyal hayat, yaşam süresini büyük oranda uzatıyor. Bu konuda çalışan bilim insanları bunu sosyalliğin mutlulukla olan bağlantısıyla ilişkilendiriyorlar. Yalnız kalmak istediğin zamanlar tabii ki olacaktır. Ancak birlikte vakit geçirmekten keyif aldığın bir arkadaş çevreninin olması da hem kaliteli bir yaşam sürmeni sağlayacak hem de eğlenceli yoldan ömrünü uzatacak.
Beyin için de egzersiz
Seni zorlayan bir kitap okumak veya bulmaca çözmek her ne kadar basit gibi görünse de, beynini uyanık tutmanı sağlayan önemli aktivitelerdir. İlerleyen dönemlerde demans gibi hafıza sorunlarını da önleyen bu tür aktiviteleri mümkün olduğunca sık yapmaya özen göster. Çünkü bu şekilde yaşam süreni uzatmakla kalmayacak, aynı zamanda sağlıklı bir yaşlılık dönemi de geçirebileceksin.
Sigarayı bırakmak için geç değil
Sigaranın sağlığa zararlarını artık hepimiz biliyoruz. Öte yandan, her ne kadar sigarayı hiç içmemiş olmak en iyisiyse de, bu zararlı alışkanlığı bırakmak için de hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsın. Çünkü araştırmalar 50 yaşına gelmiş ve sigaraya bağlı bir kalp krizi geçirmiş olsan bile, sigarayı bırakarak sonraki yaşamının süresini uzatabileceğini gösteriyor.
Kaliteli bir sosyal yaşam, sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz, uzun bir yaşama giden yolun yapı taşlarıdır. Tüm bunlara dikkat ederek yaşadığın hayatı daha anlamlı kılabilir ve aktif olduğu kadar uzun da olan bir yaşamın keyfini sürebilirsin. Unutma; sağlıklı alışkanlıklar bireyin sürekli alışkanlıklarıdır. Dolayısıyla şimdiye kadar bunları benimsememiş olsan bile bundan sonrası için asla geç kalmış sayılmazsın.
